Hz. Ali’nin Kalp Üstüne Sözleri.
İnsanı zengin eden şey, kalp zenginliğidir. Yoksa mal, sahibinin gözünü doyurmaz.
Yeni ilmi şeyleri öğrenmekle, kalbinizin yorgunluğunu ve rahatsızlığını giderin çünkü kalpleriniz de vücudunuz gibi yorulur.
Yüzünüze karşı yapılan şişirme övgüleri dinlemekten kendinizi koruyunuz çünkü onlar kalpleri kirletip ortalığa pis bir koku yayarlar.
Kalp kör olduktan sonra, gözlerin görmesinde hiçbir fayda yoktur.
Kalbi düşmanlıklarla meşgul olan kişi, faydalı işler yapamaz. Çünkü kalp, iki zıt meşguliyeti bir arada bulunduracak kadar geniş değildir.
Hz. Ali’nin Kıskançlık ile İlgili Sözleri.
Kıskançlık hasta eder.
Kıskançlık ruhun hapsidir.
Kıskançlık vücudu kemirir.
Kıskançlık insanın kalbi ve sinirleri üzerinde kötü etkiler bırakır ve insanı hasta eder.
Kıskançlık hastalıkların en kötüsüdür.
Kıskanç kimse daima hasta olur.
Kıskançlık insanın dünyasını karartır
Üç şey hayatı tatsızlaştırır: kin, kıskançlık ve kötü huydur.
Kıskançlık ateşin odunu yediği gibi iyilikleri yer.
Kıskanç insan hiçbir zaman rahat ve huzur yüzü görmez.
Hz. Ali’nin Konuşmak Üstüne Sözleri.
Bilmeyenin konuşması kadar, bilenin susması da çirkindir.
Düşünmeden konuşma, sonuna bakmadan iş yapma…
Sözlerinin amellerinden sayıldığını bilen kimse, az konuşur ve ancak kendisini ilgilendiren şeyleri söyler.
Yumuşak konuş, sevilirsin.
İnsanlara anlayacakları şekilde konuşunuz.
Hz. Ali’nin Kötülük Hakkında Sözleri.
Kötülükte bulunanları iyilik edene mükâfat vererek payla, yola getir.
Kötülükten çekinmek, iyi bir iş yapmaktan yeğdir.
Kötülük eden kimseye ihsanla karşılık vermek faziletin en güzelidir.
Çalışanlar kötülük düşünmeye zaman bulamaz, tembeller ise kötülükten kurtulamaz.
Kötülüklerden çekinmek, iyilik kazanmaya çalışmaktan üstündür.
Hz. Ali Ve Mutluluk Sözleri.
Başkalarının acılarından, geçmiş felaketlerinden ders alanlar, gerçekte mutlu kişilerdir.
Şiddetli istek mutluluğun en büyük düşmanıdır.
Halk ile dostluk ve samimiyeti, Allah’ın itaati üzere olan kimseye ne mutlu.
Hz. Ali’den Namus Üzerine Sözler.
Şeref ve soyluluk, yüksek özellik ve niteliklerden gelir, ataların çürümüş kemiklerinden değil.
İnanan insanın yüzünde güleçlik vardır, kalbindeyse hüzün. Gönlü herşeyden geniştir, nefsi herşeyden alçak. Yücelikten nefret eder, şöhrete düşmandır, gamı gubası uzundur, düşünmesi derin, susması fazladır. Vakti yoktur, çok şükreder, çok sabreder, düşünceye dalmıştır. İhtiyacı olanları görünce, kendi ihtiyacını hatırlamaz bile. Huyu güzeldir, geçinmesi hoş ve yumuşak. Şeref bakımından serttir, huy bakımından alçak.
Namus, güzelliğin sadakasıdır.
Şeref ve namus, en büyük hazinedir. Onlara malik olanlar, hayatlarını daima memnun ve mesut geçirirler.
Şerefine düşkün olan kötü cevap almaktan kendini sakınır. İnsanların davranışlarını düşünerek ve gözeterek onlarla uyum içinde yaşayan kendi kişiliğini de korur.
Hz. Ali’den Öğüt Vermek ile İlgili Sözler.
Bir insana başkaları önünde verilen öğüt, öğüt değil, hakarettir.
Söz dilinin sustuğu ve amel dilinin söylediği nasihat hiçbir kulak tarafından kovulmaz ve onun faydası ile hiçbir fayda bir olmaz.
Kim bir işte halka öncü olursa, başkasını terbiyeye kalkmadan kendisini terbiye etmeli. Bu terbiye de diliyle öğüt vermeden önce, huyuyla öğüt vermek suretiyle olmalı. Nefsine muallim olup kendini terbiye eden kişi, insanlara muallimlik edip onları terbiye edenden daha fazla ululanmaya değer.
Evvela kendi nefsinize, sonra insanlara nasihat et.
