Kızgınlık öfke, hiddet, hınç gibi insanı farklı hisslere yönlendiren bir duygu. En çok da güvendiği insanlardan hiç beklemediği bir haksızlığa uğradığında, önce içinde bir kırgınlık, güceniklik hisseder insan, ve sonrasında kızgınlık, öfke ile karşılık verir.
Bu yazımızda kızgınlık belirten, ve özellikle sevgiliye, aşkına karşı söylenecek kızgınlık sözlerini bir araya getirdik.
Aşağıda kızgınlığı anlatan sözleri sevgili, aşk, anlamlı ve kısa kategoriler altında topladık.
Sevgiliye Kızgın Sözler.
6 milyar insan içinde o’nu bulmuşum hala benim için ne yaptın diyor!
Kalbin kemiği yok diye kırılmaz mı sandın?
Yokluğumu unutmak için daha çok hayal kuracaksın. Ne yazık ki her hayalin sonunda yine yalnız kalacaksın.
Boğazıma kadar yüreğine batmış bi haldeyim. Ya göm diyorum, yada gör. Gözlerin gözlerin bu kadar mı kör?
Benden sonra kime ne kadar ‘canım. ‘ diyorsan. O kadar canın yansın!
Kime öfkelensem biraz da sana kızıyorum. Her ruh halimin nedeninde mutlaka adın geçiyor.
Olmuyorsa zorlama bırak orada kalsın. Sorun ne sendedir ne de sevgini gösterme şeklindedir. . . Bazıları sevilmekten bazıları da sürünmekten hoşlanır. Hepsi bu!
Kimleri kaldırmadı ki bu yürek, kimleri üzmedi ki bu bilek, ama senin bir sözünle dağıldı, seven bu koca yürek. . .
Kin besliyorum sana karşı içimdeki nefret iflah olmaz sana karşı kızgınım sana neşem yok bu aralar.
Dualarımla ümitlerime sıcak bakıyorum sen çıktın artık hayatımdan geriye bakmıyorum.
Biraz gözyaşı biraz hüzün işte benim gerçek adım acılar, sen anlamazsın o kabiliyet kalmamış hayata pembe gözlüklerle bakan serseri uzak dur benden istemiyorum seni.
Nefret ediyorum senden neden bu kadar acı neden? Neden sevdim seni neden soruyorum kendime nedenler içinde cevaplar gelmiyor içimden. .
Silah gibi sözlerin vurdu beni gözlerin, özlüyorum eski günleri bitsin bu kızgınlık hadi dön geri.
Artık istediğin kadar karıştır aklımı, içinde kendini bulamayacaksın.
Ne kadar dert varsa yıktın üzerime vurdum duymaz gibisin bakmıyorsun bile! Ne bu kızgınlık bu öfke? İstemiyorsan güle gülei
Huzurlu yaşamak istiyorsan kızdırma beni mutlu olmak istiyorsan benden başkasına bir daha bakma.
Ben bu hayatı beni kırman için çekmedim bundan sonrada kırman için çekemem sana bye.
Duygularımın sürüklediği uzun ve karanlık yolda, kırılan umutlarımı arıyorum sensiz.
Ben sana sevgi dolu umutlar besledim sen hepsini görmemezlikten geldin, şimdi sıra bende görmüyorum seni kasma kendini boşuna. .
Her gecenin laneti üstünde olsun beni kızdırdın dertler senin olsun, belki o zaman benim gidi dertlerle mutlu olursun. .
Nefretimi içime atıyorum her defasında seni kırmak istemiyorum ama artık kendime kızıyorum sana elveda. .
Bir cefam var idi bin oldu, aktı gözüm yaşı sel oldu. Yaz baharım döndü kış oldu, sen benden gittin gideli.
Senden beklemezdim bu davranışları, ya ben seni hiç tanıyamamışım, ya da sen benim hiç olmamışsın.
Çok özür diliyorum ellerini tuttuğum için, çok özür diliyorum gözlerine baktığım için, çok özür diliyorum seni insan yerine koyup sevdiğim için. .
Kim ne derse desin içimdeki kırgınlıklar bir tatlı söz ile bir gülüşle geçmez. Hayat kırmış beni, sende kır çok görmem.
Sana neye üzüldüğümü söyleyeyim mi? Yıllardır senin uğruna boşa harcadığım zamana yazık oldu bütün emeklerime değer miydi senin gibi kalpsize. .
Sen gideli dinmez yağmurlar yağdı üzerime. Yarım kaldı sözlerim. Tek dileğim allah seni ve sebepsiz gidenleri affetsin.
Sürgülerim kapıları, kapatırım tüm ışıkları. Çeker perdeleri, yalancı bir gece indiririm yeryüzüne. Salarım vefasızlığın aç kurtlarını üzerine, kana bulanmış keskin sivri dişleriyle, liğme liğme ederler senden kalan her ne varsa geride. Ne resmin kalır duvarda, ne de adın dilimin tam ucunda. Buruşturulup atılır, sana yazılmış her bir mektup her bir şiir. Sadece izleri kalır tozlu masamın üzerinde, birde kızgınlığım masum kelimelerin sırtında. . .
Yaradanıma güveniyorum bu dünyada, sen artık yoksun hayatımda adımı bir daha anma, yalan umutlarının içinde kaybolma!
Ne sen gelebilirsin, ne de ben artık seni sevebilirim!
Seni sevdim pişman olmadım, beni kırdın seni yine sevdim, sana darıldım yine sevdim, lanet olsun ben seni hep sevdim. . .
Bugün sinir küpüyüm, öfkem dağlardan aşkın, zıvanadan çıkarıp, kızdırana kızgınım. Ar damarı çatlamış, pişkin ötesi pişkin, dilimdeki baklayı çözdürene kızgınım. Kirpikleri kaşlarda gezdirene kızgınım.
Kırılmadık bir kalbim kaldı bu hayatta, onu da sen kırdın helal olsun sana.
Ne mutsuz bir hayat süreceğim sensiz, ne de kırgınlıklar içinde yaşayacağım çaresiz. Ben kendime yeterim, sen takıl bensiz!
Her şeyi kendine göre değil her şeyi bize göre uyarla her şeyi kendin için değil her şeyi ikimiz için iste. . .
